Pages

30 Ocak 2012 Pazartesi

Happy Australia Day Mate!


Gectigimiz 26 Ocak Persembe gunu, tum Avustralya’da resmi tatil olan ve gun boyu cesitli etkiniklerle kutlanan Australia Day’di.  Ben de hem bu gunun onemini anlamak ve hissedebilmek, hem de gunun fotograflarini cekip sizlerle paylasmak icin bir kac toren ve etkinlige katildim.  Fotograflari ve izlenimlerimi paylasmadan once cok fazla detaya girmeden bu gunun tarihcesinden bahsetmek istiyorum sizlere.

Sydney’de bulunan yillik kayitlarin gosterdigine gore, 26 Ocak gununun “Ilk Cikarma Gunu” ya da “Kurulus Gunu” olarak taninmaya baslanmasi onsekizinci yuzyilin baslarina denk geliyor.  Bu tarih, Britanya Kralligi’ndan hukumluleri tasiyan ilk onbir gemilik donanmanin kaptani Arthur Phillip’in 1788’de Sydney Koyu’na ayak bastigi tarih.  Kaptan Phillip, koya ayak basar basmaz Britanya Kralliginin bayragini gondere cekiyor ve ilk defa 22 Agustos 1770 yilinda Kaptan James Cook tarafindan kralligin kolonisi olarak ilan edilen kitanin dogu yarisinin Buyuk Britanya Kralligi’na ait oldugunu  bir kez daha hatirlatiyor. 
Onceleri, buraya getirilen hukumlulerin ya da onlarin cocuklarinin yeni bir hayatin baslangicinin sembolu olarak festival olarak kutladiklari bu gun, zaman icinde Australia Day adini aliyor ve ulusun butunlugunu temsil eden bir gun haline donusuyor.  1935 yilinda butun Avustralya eyaletleri bu tarihi Australia Day olarak resmen kabul etselerde, 26 Ocak gununun tum ulkede resmi tatil ilan edilmesi 1994 yilini buluyor.  

BUYUK AUSSIE BARBEKUSU



Etkinlikler, Avustralya’nin bir simgesi haline gelmis olan buyuk bir Aussie barbeku kahvaltisi ile basladi.  Burley Griffin Golu’nun kenarinda, Canberra’nin en guzel parklarindan biri olan Rond Terrace’da, sabah 7’den itibaren yanmaya basliyor barbekuler; sosisler pisiriliyor, ekmekler kizartiliyor, cesitli meyve ve icecekler dagitiliyor.  Bunlarin hepsi ucretsiz hem de.  Piknik battaniyesini kapan geliyor; ufak cocuklu aileler, gencler, yaslilar… Herkes kendine bir kose bulup gunun tadini cikartiyor. Bu barbeku partisi farkli uluslardan pek cok insani bir araya getiren onemli bir etkinlik.  Avustralyalisi, Cinlisi, Turku, Ispanyolu, Yunani… Herkesin tek bir ulusun parcasi olarak birbirine karisip harmanlandigi guzel bir beraberlik.  Benim belki de Avustralya’nin en cok sevdigim yani bu.  Ister Avustralyali olarak dogun, ister yuvaniz olarak secin burayi; Avustralyalilik paylasilan bir kimlik. Hangi ulusa ait olursaniz olun, herkesi farkliliklariyla kabul eden ve bu farkliliga saygi gosteren ortak bir bag.

Piknigin bitimine dogru, saat 10 civari vatandaslik ve bayrak seremonisi ile resmi torenler basladi.  Bu torende Avustralya vatandasi olmaya hak kazananlara sertifikalari sunuluyor Basbakan tarafindan.  Isteyen herkes izleyebiliyor toreni ama zaten barbeku partisiyle dolup tasan parkta, birakin toren alanina yaklasmayi, konusmacilari duymak bile cok zor.  Sahsen ben hic duyamadim :)
Insallah birkac sene icinde, sadece izlemek icin degil sertifikami almak icin katilmaya niyetim var bu torene :)



Benim en cok hosuma giden ve kendimi sanki Cumhuriyet Bayrami ya da Otuz Agustos Zafer Bayrami’ndaymisim gibi hissettiren- ki iyiki bu (eski) bayramlari gormusum, yasamisim diyorum, artik tarih oluyor her biri birer birer- vatandaslik toreninin hemen ardindan baslayan Bayrak toreni.  
Avustralya bayraginin gondere cekilmesiyle beraber Royal Military College bandosu gecisine basliyor, bu gecise F-16’lar eslik ediyor gokyuzunde, top atislari oluyor.  Bandonun hemen arkasindan da Avustralya kara, hava ve deniz kuvvetleri askerleri gecislerini yapiyorlar.



Tum bunlari izlerken her zaman oldugu gibi cok duygulandim, gozlerim doldu durdu.  Ben zaten ne bando izleyebilirim illa bir iki damla gozyasi dokmeden ne de Mehter Takimini.  Tuylerim diken diken olur hep, gozlerim dolar, cok gururlanirim, sanki icimden deli bir cosku disari cikmaya calisir. 



Bu gecislerin ardindan parktaki toren ve etkinlikler son buldu.  Bu, gunun sonu mu demekti?  Elbette hayir.  Sehrin pek cok yerinde kutlamalar devam etti ama ben onlara katilmadim.  Aksam da havaifisek gosterisi vardi ama hava yagisli oldugu icin cikamadik disari malesef.  Oysa ki izlemeyi cok istemistim.


PEKI AUSTRALIA DAY AVUSTRALYALILAR ICIN NE ANLAMA GELIYOR?

Her ne kadar yukarida, ister burda dogmus ol ister sonradan gelmis ol, herkes Avustralyali sayiliyor desemde, bu soruya verebilecegim iki cevabim var.  Birincisi burda dogan Avustralyalilardan edindigim izlenimlere dayaniyor, ikincisi de gocmenlerden.

Burda dogan Avustralyalilar bu gunu en basta muhtesem bir tatil firsati olarak goruyorlar.  Bu sene 26 Ocak Persembe gunune denk geldigi icin pek cok kisi bunu firsat bilip Cuma’yi da izinli gecirdi.  Insanlar kendilerini ya deniz kenarina attilar ya da evlerinde aileleriyle birlikte zaman gecirdiler.  Ne yalan soyleyeyim, ben elinde bayraklarla sokaklara dokulmus insanlar gormeyi bekliyordum Turkiye’de ki gibi ama umdugumu bulamadim :) Barbeku partisi cok kalabalikti ama bunun da sebebinin barbekude cizirdayan sosiler oldugunu anlamam uzun surmedi.  Sosis sirasindayken arkamda bekleyenlerin su konusmalarina kulak misafiri oldum ve gulmeden edemedim :)

Aussie1: Su kuyrugun uzunluguna bak! Sence bize sira gelir mi?
Aussie2: Bilmiyorum ki.  Pek oyle gorunmuyor.  Evde otursak daha iyiydi sanirim.
Aussie1: Seneye kahvaltimizi edip gelelim :)

Esim de Avustralyali oldugu icin eve geldigimizde ona sordum dusuncelerini. 
N: Australia Day senin icin ne anlam ifade ediyor?
P: Tatiil!!
N: Baska? Vatanseverlik filan?!

Sorumdaki maksadi anlayan esim soyle devam ediiyor.  “Sen Turkiyedeki gibi sokaklara dokulmus insanlar gormeyi bekliyordun ama burda durum biraz daha farkli.  Siz, zorlu bir savasin ardindan bir ulus olmayi kutluyorsunuz her sene Otuz Agusto’la, Cumhuriyet Bayrami’yla.  Sizin gectiginiz bagimsizlik yolu ile bizim bir ulus olusumuz cok farkli.  Boyle olmamiz ulkemizi sevmedigimiz anlamina gelmiyor, sadece bunu gosterme bicimimiz farkli.”  Hak veriyorum elbette.

Gocmenler icin ise bu gun daha bir anlamli.  Onlar bu ulkenin bir parcasi olduklarini kanitlamaya, sevgilerini ve bagliliklarini gostermeye daha hevesliler.  Diger uluslardan katilimin cok yuksek olmasi da bu yuzden bence.

Ben Avustralyalilarin ne kadar rahat olduklarini buraya ilk geldigimde anlamistim zaten :) Ne de olsa her ulusun kendine gore bir karakteri var. Iki senedir burada yasiyorum, epey de baglandim bu ulkeye ve her gun burayla ilgili bir yeni sey daha ogrenmek, kesfetmek beni cok mutlu ediyor…
 


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder